Yanı başındakini göremeyecek kadar körsün,görmek istemeyen
kalbi bırak,kör olmayan gözlerin utansın…göstermesini bilmeyerek,görmeyi
istemeyerek…en çok gidişinle anladım dünyanın varlığı kadar apaçık ortada olan
seni.en çok o zaman yandım…daha başka sevdim çölde suya uzanan kırmızı bir
kumru kadar gerçekçi ,bir o kadar hayal…
Gidişlerine isim bulamadım.her gidişinde bir parça kopardın
bendeki senden.sevmeyi bilemeyişin,sadakat nedir bilemeyişin…isim bulamadım…yabancısın
sahi…
Sahi?
Bilemeyişindir belki
yada vermek istemeyişin.ben miyim sende gördüğün ben? Yoksa göremediğin ben
miyim?
Rüzgar uçuruyor masamdaki şiirlerimi.sana ait ne varsa
koparıp götürüyor benden en uzaklara…şiirlerimdeki seni alıp götürüyor
yalnız.içimdeki sen,hala ilk gün ki gibi taptaze…ne gelse ne girse gönlüme
yerleştiğin yer nasılsa? Dolmuyor, değişmiyor, kimse beceremiyor sen kadar
olmayı…sen kadar olmayı becerememek değil marifet…bendeki sen olmayı
becerememek…
Gidişlerine bir isim ver ey yar. Gidişlerine isim ver de
peki tekrar gelişlerine ne demeli?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder