7 Mart 2013 Perşembe

" mutlu musun? "



Şimdilerde iki satır dönüyor hesapsız cümlelerimde. mutluluk uzak kalmış, gün geçtikçe içerleniyor sessiz bir ney fısıldısı sanki. yelkovanla akrep ardı ardını kovalarken, saatler suskun, zaman aleyhimize işlemekle meşgul... pişmanlıklar savruluyor yıldız misali gökyüzünden. bir akıllanmışlık dem vuruyor kapı eşiklerime. düşlerimde savruluyor gülüşün... sarpa sarıyor onca kurulmayı bekleyen hayaller. gecekondu mahallesini inleten bir ninni oluveriyor, şimdilerde dönen iki satır. yağmur olup düşüyor avuçlarıma.. rüzgar olup savruluyor saçlarımın arasında.. bir gurbet hasreti tüttürüyor gözlerimde. yüreğim içerlenecek oluyor, dilim 'sus' deyiveriyor ardından.

"mutlu musun?" sözleri iniliyor, gecesi ayazlanan nemli gecemde. soba ateşi alev almış, koydum çayı üstüne.. üzerine al bütün pişmanlıklarını, özlemlerini..
kalk!
gel!
iki lafın belini kıralım.. karşılıklı oturalım,
sen anlat...
ben, dinlemiş gibi yapıp, uzaklara dalayım.. kendimi ele vermişliğinin esir kaldığı, hüzün dolu gözlerinde...

Kaybolayım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder