6 Eylül 2012 Perşembe

bir de nefretle buluştu mu ?



Gün yıkandı mı...
Yağmurlu suların ardından toprak kokusu ilişirken usulca burnuna,buharlaşan camı karalamak... Ansızın zamansız giripte çıkmayan hayallerine ve rüyalarına. Her an baş ucundaymış sanki,beraber yürür durursun beraber nefes alır gibi... Şehrin gözünü açmışken yeni güne, gözlerin buğuluyken aklına dolandığı. Önce bir kıpırtı hissedersin kalbinin en derin köşesinde. Küçük bir çocuk kıkırdaması gibi. Heyecanlı, bir o kadar sevimli,neşeli... En olmadık anda aklına uçuverir, yüzünde bir gülümseme samimi bir tebessüm oluşursa ...

Gün geçtikçe kalbinin en uç köşesinde duran çocuk büyümeye başlar, sığmaz olur ! Dünyayı içine sığdırabilirken bir O' nu sığdıramaz biçare yürek... Heyecanlı masum kıkırdamanın yerini acı bir sancı alır. Buğulu camlar kalbini titreten acı bir türkü oluverir. Acı bir serzeniş olur. Günler geçer umursamaz,aylar geçer inanmaz,yıllar geçer umutsuzlaşırsın...

Bir de nefretle buluştu mu?

Adı 'aşk' olur sanırsam/karamsarlaşırsın !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder