6 Eylül 2012 Perşembe

bir sonu yok belki...




bir sonu yok belki...
mutlu düşünceler sarpasararken köşeni,bucağını... 'zaman' dursun istersin. En büyük rol onundur aslında Herşeyin ilacı bile zamanken üstelik... Hüzünler kıyıya vurmuşken,boğulurken sen kendi sularında 'zaman' geçsin istersin... Bir de herşeyin ilacı zamanken dersin. Asıl rol onun elindeyken bize pek birşey kalmaz. Zaman alıp götürürken üzüntülerini,unutmak istediklerini,unutmamak için heves ettiklerini... Bir tufan gibi önüne alıp götürdükleri ve beraberinde getirdikleri... Kimi zaman getirdikleri gideni aratır belki. Acımasız olabilir, onun sevindikleri senin geçiştirdiklerin. Aslında zaman senin için en iyisi iken, sen düşman edersin sana bıraktıklarını... Senin için en iyisi iken, cinayet işledi dersin senden götürdüklerini... Yalnız 'sonbahar'da hüzünlü değil midir? Peki... Ondan sonra gelen 'ilkbahar'a ne demeli ? ... Sararmış yapraklar peşinden süreklerken 'sonbahar'ın kadim dostu rüzgar. 'ilkbahar' değil midir ki ? ... Ona filizlenmiş yaprağı tekrar tekrar sunan...
Ve onu akıp götüren beraberinde zaman...

Lakin, bilmeli ki umutsuzluğa kapılmamalı fani insan!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder